/  Şiirler  /  Arzunun Şarkısı
Şiirler

Arzunun Şarkısı

Yazar
Yavuz Adugit
yadugit
17

Hayatla aşırı meşgul bir ruhu suçlama kabahatinden kurtulmak bilinç için nekahet dönemi sayılır. Her saniye çırpınıp duran kalbimin arayışının sonu gelmiyorsa, bende değil, dünyada bir eksiklik vardır. Nesnelerin çokluğundan neredeyse boğulan ruhum, dünyanın darlığına boyun eğecek kadar fakirleşmek istemiyorsa, hiç olmazsa benden değer yargılarınızın elini eteğini çekme hayalini kurma cesaretini gösterin. Ey yeryüzünün bütün bilinçleri, başıboşluk söylentisi bir metanet belirtisi değil! Bitap düştüğü halde her sabah aynı canlı istekle hayata koşan bir kalbi avarelikle suçlamak yakışık almaz. Evet, en sıradan bilince karşı bile bir mahcubiyet taşıyor kalbim, fakat söz bulamamayı, kendini bilmemenin gerekçesi ilan etmenin gülünçlüğünün kefareti ödenebilir cinsten değil. İnsan, sadece bildiği şeylere gereksinim duymaz, bilincinde olmadığı şeyleri de arzular. Bu yargıya yönelik en sıradan kuşku bile bilincin kendi görevini ihlal ettiğini kanıtlar. Canlılık had safhadaysa, sözün eksikliği olsa olsa ad verme yetisinin kudretine halel getirir.

Düşünülmeyen bir şeyin eksikliğini duymak… Zamanı geleceğe indirgeyen, gözlerimizi ufuklara kilitleyen, en zaruri, en kaçınılmaz duygumuzu bile boşa çıkaran bir şeyin eksikliğini… Ey her daim yenilenen zaman, bir yenilik getirmeyecek misin? Ey ilk ve tek kez maruz kaldığımız her yaşantıyı bir çırpıda kanıksatan dalavereci beklenti, benliğimizi, yaşamı sabırsızlıkla geride bırakmaya çalışan bir seyirciye indirgemeye ne zaman son vereceksin? Eyvah, bütün kitaplar bu kadar yavan mıydı? Bütün oyunlar hep böyle eksik mi olacak? Ben dünyanın bütün şiirlerini okumuş muydum? Bu kadar bilindik bir dil kullanıyorlarsa şairler, neden hala yazıyorlar? Ey adını sanını duyduğum bütün tanrılar, ben, gerçeğe aykırı bedbaht bir gerçek olmanın üstesinden nasıl geleyim? Ben; bütün eylemleri eylemsizlikle eşitleyen bir hayatın faili… Ben; tatmin etme cüretini yitirmiş hareketlere maruz kalan istek göçebesi… Ben; pişmanlığa dahi yabancı bir yaşam mağduru… İçimde bütün yeni yaşantı olanaklarını eskimiş gösteren kemirici bir belirsizlik hüküm sürer. Doğru ile yanlış arasındaki bütün sınırları eriten bir belirsizlik… Telaş yegâne duygumdur benim. Hayata alışmaya dair basiretim kilitlidir. Bilincinde olduğum bir bilinçsizlik, tamamlanma imkânı olmayan bir eksiklik içindeyim. Bir kalp tatmin olmuyorsa, hangi tanrının gücü her şeye malik olabilir? Hiçbir masum yüz aşka dair hayallere son vermiyorsa, hiçbir güzellik ideyi zihinde canlandırmıyorsa, ruh sükûnetin rehavetine hasret kalır. Ben, her şeyin peşine takılmış bir kendini bilmez avcı mıyım, yoksa haris bir esir mi?

Ey eksikliğini duyduğum kimliksiz şey, yüzünü gösterme merhametinden mahrum musun? Ne olduğunu bilmediğim şeyin hayalinin, en şiddetli biçimde arzuladığım yaşantıya bile dâhil olmamın önüne çıkardığı engelin eziyetine daha fazla dayanabilirsem, kendimi tanrı ilan edeceğim. Ey tanrılar! Ey yıldızlar, gezegenler! Ey kelebekler, böcekler! Ey çiçekler, ağaçlar! Ey kadınlar, erkekler! Ey berrak dudaklardan dökülen öpücükler, ey gaddar yüzlere masumiyet bağışlayan sıcak gülücükler! Ey romanlar, öyküler! Ey mitoslar, kutsal kitaplar! Ey bütün gerçek ve düşsel şeyler! Ve sen ey geride kalan yokluk! Önerilerinizden vazgeçmenizi öneriyorum! Biliyorum, hiçbir anlaşmayı yeterli bulmayacak kalbim! Bütün kelebekler istediğim gibi uçsa, bütün çiçekler istediğim gibi koksa, bütün berrak dudaklı kadınlar bir gün beni öpmek umuduyla ömürlerini uzatması için Tanrı’ya yalvarsa, bütün gülücükler beni yâd etse, bütün romanlar beni anlatsa, bütün insanlar hayatıma memnun edici bir tarzda dâhil olsa, bütün istendik duyguları istediğim yoğunlukta yaşasam, bütün zamanlara hâkim olsam, bütün mekânlarda aynı anda boy göstersem… Ve, ve bütün tanrılar bana tapsa… Hayır, hayıflanmayın, ben yine de emin değilim!  Her hamlem, her şeyin her hamlesi, yalnızca sevimsiz bir çırpınış… Trajik olanın ebediyeti, kalıcı mevcudiyeti…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir